Hayatın devamı için beslenme şarttır. Sağlıklı bir beden ve ruh için olmazsa olmazımız beslenmedir. Fiziksel ve sosyal aktivitelerimizin, diğer ihtiyaçlarımızın sorunsuz şekilde gerçekleşebilmesi için beslenme en önemli unsurlardan bir tanesidir. İnsan bedeninin ve ruhunun ihtiyacı olan bütün yiyecek ve içecekler ise mutfakta hazırlanır. Mutfağı bir evin ya da iş yerinin her hangi bir bölümü olarak değerlendirip basite indirgememek lazım. Mutfak deyip geçtiğimiz yer; yeni doğan bir bebeğin sütünün ısındığı, gece gözüne uyku girmeyen yetişkinin ilk gittiği, son nefesini veren insana su için koştuğumuz yerdir.
” Mutfakta bir ilim ve sanattır.“
DURMUŞ CALP
Farketmesekte şöyle bir düşündüğümüz zaman zorunlu yada keyfi epey vakit geçirdiğimiz bir yer burası. Bunların dışında mutfak kendi halinde küçük bir sanayidir aslında. Geniş bir üretimin var olduğu, insanlara sağlıklı, ekonomik ve lezzetli besinleri sunmayı amaçlayan bu ortamı bu şekilde yorumlamak yanlış olmaz. Mutfağın önemi öyle büyüktür ki milletlerin akıbeti bi yerde aldığı gıdalara bağlıdır. Akla giden yol mideden geçer. Ve tabi ki kalbe giden yolda. Mutfakta bir ilim ve sanattır. İçerisinde farklı bakış açıları ve kültür unsurları bulundurur. Mutfağı bir bütün olarak ele aldığımızda, burada bulunan kişilerinde bunun bilincinde olup sürekli gelişmeyi ve her konuda en doğruyu gözetmesi gerekir.
Tecrübe, merak, yenilik, doğru ürünler ve gerekli donanımla doğru teknik uygulamak çok önemlidir. Bunlar mutfakta zengin ve çeşitli bir yapı oluşturmaktadır. Aynı zamanda öneri, eleştiri, yorum ve farkındalıkta gelişmek için mühim unsurlardır. Bir mutfağın gelişmesinde bulunduğu coğrafyada çok önemlidir. Ekonomisi, sosyal ve kültürel yapısı mutfakta ki çeşitliliği etkileyen bir faktördür. Ve tabi ki alanda eğitim, bilgilendirme ve bilinçlendirme her şeyin başında gelir.
Ayrıntıya indiğimiz de mutfağın o kadar çok yönü vardır ki. Planlama, hazırlama, depolama ve görsel sanatların dışında işin içine satın alma girdiğinde pazarlama, ekonomi, iktisat ve mali ilimleri kullanarak hareket eder. Bütün bunların dışında diplomatik ve politik yönleride vardır. Peki mutfak bu yönlerini uygulamada nasıl kullanır? Satın alma ile ürünlerin kalitesini, tazeliğini ve doğruluğunu inceler. Depolama ile saklama koşullarını, alanlarını ve sürelerini ayarlayıp eskiden yeniye doğru akış sağlar. Ürünlerin işlenme süreciyle endüstri sanayi kolunu teşkil eder. Kimya ile ürünlerin birleştirilip bir bütün olması, karıştırılarak pişirilmesi ve daha sonra ayrıştırılarak porsiyonlanmasını sağlar. Pazarlama ile elde edilen yiyeceklerin sunulmasını ve fiyatlandırılmasını yapar. Planlama ile yiyeceklerin görsel sunuma hazırlığını, lezzetin değerlendirilmesini ve besin değerinin hesaplamasını sağlar. Matematik ile maliyet, kar ve zarar hesaplamalarını belirler. Görsel sanatlar ile çeşitli süslemelerle göze ve gönüllere hitap ederek iştah açıcı hale getirir.
Ekonomi ile en ekonomik ürünlerin en lezzetli nasıl olabileceğini hesaplar ve tasarrufu göz önünde bulundurur. Mali ve iktisadi konularla en iyi karla piyasaya sürüp rekabet ortamı yaratır. En önemli konuların yemek masalarında konuşulması, bir çok işlerin çözümlenmesi ve tartışılması için bir yemek organizasyonunda buluşulması ile de diplomatik ve politik yönünü ortaya koyar. Hatta çoğu önemli kararlar protokol sofralarında alınmaktadır. Mutfak dediğimizde bir çoğumuzun aklına bunlar gelmemektedir. Mutfak bu denli önemli, hassas ve çok yönlü ilim, sanat alanıdır. Mutfak konusunda farkındalık ve hassasiyet bizi daha bilinçli hale getirip gelişmeye yönlendirecektir.